-
1 ценить
değer biçmek; değer vermek* * *1) değer biçmekво что они́ це́нят э́ту карти́ну? — bu tabloya ne değer biçerler?
2) değer vermek, kıymetini / kadrini bilmekцени́ть свою́ свобо́ду — özgürlüğüne değer vermek
ско́лько ни стара́йся, всё равно́ не це́нят — ne kadar çabalasan çabala kıymetin bilinmez
он о́чень це́нит вас — size çok büyük değer verir
так цени́ же э́то! — onun kadrini bilsene ya!
-
2 оценивать
değerlendirmek, değer biçmek, fiyat biçmek, takdir etmek, kıymetlendirmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > оценивать
-
3 оценивать
несов.; сов. - оцени́ть1) değer biçmekво ско́лько ты оце́нишь э́тот ковёр? — bu halıya ne değer biçersin?
оце́нивать сто́имость това́ра — malın değerini takdir etmek
2) değerlendirmek, takdir etmekобъекти́вно оцени́ть положе́ние / обстано́вку — durumu objektif olarak değerlendirmek
-
4 расценивать
несов.; сов. - расцени́ть1) ( определять стоимость) değer biçmek; fiyat tesbit etmek / koymakрасце́нивать това́ры — malların fiyatını tesbit etmek
2) перен. ( рассматривать) saymak, gözü ile bakmakкак сле́дует расце́нивать э́тот посту́пок? — bu davranışa ne gözle bakmalı?, bu davranış nasıl yorumlanmalı?
-
5 переоценивать
несов.; сов. - переоцени́ть1) yeni değer / fiyat biçmek; yeniden değerlendirmekдом переоце́нен — eve yeni değer biçildi
2) büyük görmek, abartmakпереоце́нивать свои́ си́лы — kendi gücünü olduğundan büyük görmek, kendi gücüne fazla güvenmek
невозмо́жно переоце́ни́ть значе́ние э́той рабо́ты — bu işin önemi küçümsenemez
См. также в других словарях:
değer biçmek — bir şeyin değerini belirtmek, bir şeye değer koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiyat (veya değer) biçmek — bir değer için ödenecek para karşılığını belirlemek Bu yazmaya ne fiyat biçersiniz? … Çağatay Osmanlı Sözlük
değer — is. 1) Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet 2) Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha 3) Yüksek ve yararlı nitelik 4) Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse 5) fel. Kişinin isteyen,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçmek — i, er 1) Belli bir biçim vererek kesmek Tahta biçmek. 2) Dikilecek kumaşı belli bir ölçüye ve modele uygun olarak makasla kesmek 3) Ekin, ot vb.ni orakla, tırpanla, makine ile kesmek 4) mec. Yaylım ateşiyle öldürmek 5) mec. Değer, paha, fiyat… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölçüp biçmek — bir konuda çok ayrıntılı düşünmek, inceden inceye düşünmek, değerlendirmek Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
değerlendirmek — i 1) Bir şeyi yerinde ve yararlı bir yolda kullanmak 2) Değer kazandırmak, kıymetlendirmek 3) Değer biçmek 4) Bir şeyin özünü, önemini, nitelik ve niceliğini belirlemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiyat — is., Ar. fīˀāt 1) Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha Birkaç ev döşettiğim için mobilya fiyatlarından pek iyi anlarım. Ö. Seyfettin 2) ekon. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı 3) ekon. Bir değer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tartmak — i, ar 1) Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak 2) Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak 3) Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli. Ö.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdir etmek (veya eylemek) — 1) beğenmek Ama içinden yine onu takdir etmekten de geri kalmazmış. A. Ş. Hisar 2) önemini, gerekliliğini, değerini anlamak Yarın pazar karıcığım / İşe gitmek var, takdir edersin. C. S. Tarancı 3) değer biçmek, değerlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
puan vermek — 1) değer biçmek, not vermek 2) sp. boksta ve güreşte başarısız duruma düşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdîr etmek — 1. değerlendirmek. 2. beğenmek. 3. değer biçmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü